Profesyonellik ve Özgüven : Fotoğraf Çekiminde Tutku ve Profesyonelliğin Dengesi :
2Profesyonellik ve özgüven, bazen sahnenin önünde değil, perde arkasında şekillenir. Eliza, genç bir fotoğrafçı olarak kariyerinin en önemli çekimine hazırlanıyordu. Ünlü bir dergi için yapılacak olan bu proje, onun hayalindeki fırsattı. Ancak ışıklar yanıp ekip odada hareket etmeye başlayınca, içinde garip bir heyecan hissetti.
Kameranın önünde özgüvenli görünmek kolay değildi. Her karede kendi kusurlarını görür gibi oluyordu. Fotoğrafçı Lara ona yaklaşıp sessizce “Gözlerini değil, duygunu yakala,” dedi. O an Eliza derin bir nefes aldı. Tüm tereddütleri silindi.
Çekim ilerledikçe, Eliza artık poz vermiyor, hislerini yansıtıyordu.
Kendini fotoğrafın bir parçası gibi hissetti. Işık, gölge, jest, ifade… her şey bir bütün haline geldi. Günün sonunda çekim tamamlandığında Lara ona gülümsedi: “Gerçek özgüven, başkalarının seni nasıl gördüğünde değil, senin kendine nasıl baktığında gizlidir.”
Eliza o gün sadece fotoğraf çekmedi; profesyonellik ile tutku arasındaki ince dengeyi öğrendi.
Kariyerinde attığı bu adım, onu sadece iyi bir model değil, aynı zamanda kendi duygularının farkında olan bir birey haline getirdi.
Bu hikaye bize hatırlatır: Gerçek özgüven, duygularını bastırmak değil, onları bilinçle yönetebilmektir.
